Blog

Kooperatiflerin Kuruluşu ve Ortaklık Sıfatının Kazanılması
by Yeniay Hukuk Bürosu 20/01/2023

Kooperatiflerin Kuruluşu ve Ortaklık Sıfatının Kazanılması

Kooperatifler TTK’da ticari ortaklıklar arasında sayılmış olmakla birlikte amaç ve kuruluş yönünden ticari ortaklıklardan ayrılmaktadır. Kooperatifler; sosyal, ekonomik, kültürel amaçları müşterek olarak gerçekleştirmek üzere kurulan ortaklıklar olarak tanımlanabilir.

Özellikle dar gelirli bireylerin ekonomisinin geliştirilmesi bağlamında elverişli olan kooperatiflere ilişkin hükümler 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile 24/4/1969 tarihinde yürürlüğe konulmuştur. İşbu kanunun ilk maddesinde kooperatiflerin tanımı '' Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.'' şeklinde yapılmıştır.

Kooperatifler kar elde etme ve paylaşma şeklinde ticari bir amaç gütmemekle birlikte kooperatiflerin ekonomik amaçları doğrudan kooperatife değil ortaklarına yönelmektedir. Böylece kooperatiflerin amacının ortakların ekonomilerinin geliştirilmesi olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, kooperatiflerde karşılıklı yardım, dayanışma ve karşılıklı kefalet ilişkisi bulunmaktadır.

Kuruluş ve Sorumluluk

1163 sayılı kanunun 2. Maddesinde belirtildiği üzere, bir özel hukuk tüzel kişisi olan kooperatiflerin kurulması için en az 7 kurucu ortak bulunması, Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün yetkilendirdiği personel huzurunda ana sözleşmenin tüm kurucu ortaklar tarafından imzalanması gereklidir. Diğer ticari ortaklıklardan farklı olarak kooperatiflerin kuruluşunda ''izin verme'' aşaması bulunmaktadır. Kooperatif ana sözleşmesi Ticaret Bakanlığı'na verilir, Bakanlığın izin vermesi halinde kooperatif merkezinin bulunduğu Ticaret Siciline tescil ve ilan olunur. Tüzel kişilik tescil işlemi ile kazanılır. Tescil tarihinden önce Kooperatifin hukuki olarak varlığı ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Tescilden önce kooperatif namına işlem yapanlar bunlardan şahsen ve zincirleme olarak sorumludur.

Ana sözleşme

Kooperatif ana sözleşmelerinde bulunması gereken mecburi, ihtiyari ve yorumlayıcı hükümler 1163 sayılı kanunun ''Ana sözleşmeye konacak hükümler'' üst başlıklı 4., 5. ve 6. Maddelerinde açıkça gösterilmiştir.

Kooperatifler Kanunu'nun 4. Maddesi mecburi hükümleri düzenlemektedir. Buna göre ana sözleşmede bulunması mecburi olan hükümler şöyledir:

1. Kooperatifin adı ve merkezi,

2. Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,

3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar,

4. Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,

5. Ortakların ayni sermaye koyup koymayacakları,

6. Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,

7. Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,

8. Kooperatifin temsiline ait hükümler,

9. Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,

10.Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,

Kooperatifler Kanunu'nun 5. Maddesi ana sözleşmede bulunabilecek ihtiyari hükümleri düzenlemektedir. Ortaklar bu hususlara ana sözleşmede yer verip vermemekte serbesttir. Bu hususlara yer verilmemiş olması hiçbir aşamada red veya itiraz sebebi olarak ileri sürülemez. İhtiyari hükümler şöyledir:

1.Genel kurulun toplantısı, kararların alınması, oyların kullanılması hakkındaki hükümler,

2. Kooperatifin çalışma şekline dair esaslar;

3. Kooperatifin birliklerle olan münasebetleri;

4. Kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesine ait hükümler;

5. Kooperatifin süresi.

Kooperatifler Kanunu'nun yorumlayıcı hükümlere yer veren 6. maddesi ''5 inci maddenin 1 ve 2 nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında ana sözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.'' şeklinde düzenlenmiştir.

Ortakların Nitelikleri

Kooperatif ortaklığına gerçek ve tüzel kişiler girebilir fakat medeni hakları kullanma ehliyetinin varlığı ortaklık şartlarındandır. Yapı kooperatiflerinde ayrık durumlar bulunmakla birlikte genel olarak yabancıların da kooperatif ortağı olması mümkündür, yabancıların mülk edinmesine ilişkin daha özel nitelikteki kanunlar sınırlayıcı etkidedir. Bireylerin birden fazla kooperatife ortak olması mümkün olup işbu kooperatiflerin faaliyet alanının aynı olmamasına özen gösterilmelidir. Kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ortaklığın yanı sıra kooperatiflerin kuruluşlarına yardımcı olabilir ve önderlik edebilir.

1163 sayılı kanunun ''ortaklığa girme şartları ve ortak sayısı'' kenar başlıklı 8. maddesinde belirtildiği üzere ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif yönetim kurulu, ortakların ve ortak olmak için müracaat edenlerin bu nitelikleri taşıyıp taşımadıklarını kendiliğinden araştırmak durumundadır. Ortak olmak için yapılan müracaatlar, kooperatif yönetimi tarafından incelenerek en geç 1 ay içerisinde sonuçlandırılmalı ve sonuç iadeli taahhütlü mektup veya elden imzalı şekilde müracaat edene tebliğ edilmelidir. Yapı Kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurul tarafından sınırlandırılır, kooperatife genel kurulca belirlenen sayının üzerinde ortak alınamayacaktır.

Ortaklık sıfatının kazanılması ve kaybedilmesi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun İkinci Bölümünde düzenleme altına alınmıştır. Buna ek olarak Yargıtay Hukuk Dairelerinin kararlarında da ortaklık sıfatının kazanılması ve kaybedilmesinin hangi hallerde mümkün olacağı sıralanmıştır.

Ortaklık sıfatının kazanılması ve kaybedilmesi her halde kooperatifin yönetim kurulunun kararı ile mümkündür. Dolayısı ile tarafların hangisinin ortak sıfatı kazandığı, hangisinin bu sıfatı kaybettiği veya dava dışı kooperatifle bir ilişiği kalıp kalmadığının saptanmasında başvurulacak delil kooperatif yönetim kurulu karar defteridir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/874 E. ,2010/4516 K.)

Ortaklık Sıfatının Kazanılması

Kooperatiflerde ortaklık sıfatının kazanıldığı haller Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/1621 E. , 2021/1701 K. Sayılı kararında ''Ortaklık sıfatının kazanılması beş hâlde söz konusu olabilir. İlk olarak kooperatifin kuruluşunda kurucu ortaklar, kuruluşun gerçekleşmesiyle ortak sıfatını aslen kazanırlar. Daha sonraki evrede ise giriş talebinin kabulü yoluyla veya payın bir başkası tarafından devir alınmasının yönetim kurulu tarafından kabulüyle ortaklık gerçekleşir. Bir diğer ihtimal olarak ortaklığın taşınmaz mülkiyetine veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlandığı durumlarda, taşınmazın veya işletmenin devir alınması hâlinde ortaklık sıfatı kazanılır. Son olarak ise ana sözleşmede hüküm bulunması durumunda miras ile kooperatif paydaşlık hakkı kazanılır.'' şeklinde ifade edilmiştir.

Aslen İktisap

Kurucu ortakların, kooperatifin kuruluşuyla birlikte ortaklık sıfatını iktisap etmesi halidir. Kooperatifin ticaret siciline tescil edilmesiyle birlikte tüzel kişilik kazanılır, kooperatifin tüzel kişilik kazanmasıyla birlikte kurucu ortaklar da aslen ortaklık sıfatını iktisap edecektir.

Ortaklığa Giriş Talebinin Kabulü ile İktisap

Ortaklığa giriş talebinin usulü kanunun 8. Maddesinde açıkça gösterilmiştir. Buna göre ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvurmalı ve başvuru şartsız olmalıdır. Yönetim kurulu başvuruyu bir ay içinde sonuçlandıracak ve başvuru sahibine kararı taahhütlü mektupla veya elden imza karşılığında tebliğ edecektir. Başvuru olmaksızın kişilerin ortaklığa kabulü mümkün değildir.

Yönetim kurulu, ortaklığa girmek için müracaatta bulunan kişilerin kanunda ve ana sözleşmede belirtilen şartlara uygunluğunu kendiliğinden incelemek durumundadır. İşbu şartlara uygun olmayan kişilere hukuka aykırı şekilde ortaklık sıfatının kazandırılması halinde Yönetim Kurulunun hukuki ve cezai sorumluluğu söz konusu olacaktır

Görev veya Hizmet Ya da Taşınmaz Mal veya İşletme Karşılığı İktisap

1163 sayılı kanunun 15. Maddesine göre ortalık sıfatının iktisabı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine, bir taşınmaz malın verilmesine, bir teşebbüsün işletilmesine bağlı olabilir.

Payın Devralınması Suretiyle İktisap

1163 sayılı kanuna göre ortaklık payı devredilebilir, fakat ortaklık devir işlemi ile birlikte doğrudan kazanılmaz. Yukarıda belirtildiği üzere ortaklık sıfatının kazanıldığı tüm hallerde yönetim kurulunun kabulü aranmaktadır. Kanunun 14/3 maddesinde belirtildiği üzere ortaklığı devralan kişi ortaklık niteliklerini taşıdığı takdirde yönetim kurulu bu kişiyi ortaklığa kabul edecektir. Yönetim kurulunun bu anlamda bir takdir yetkisi söz konusu değildir, devralan kişinin ortaklık niteliklerini haiz olması halinde yönetim kurulu ortaklığa kabul etmek zorundadır.

Miras Yoluyla İktisap

Ortaklık sıfatı ölüm ile sona ermektedir. Ortaklık sıfatını haiz murisin vefatı ile birlikte mirasçılar ortaklık sıfatını kabul edebilecektir. Fakat mirasçıların ortaklık sıfatını kazanabilmesinin ön şartı kooperatif ana sözleşmesinde buna ilişkin bir hükmün yer almasıdır. Ortaklık sıfatının kazanılmasının mümkün olduğu diğer hallerde olduğu gibi bu durumda da mirasçıların ortaklık şartlarına uygun olması gerekmektedir.

Bursa Yeniay Avukatlık ve Hukuk Bürosu bugüne kadar koopeeratiflere verilen danışmanlık hizmetleri ile müvekkillerini başarılı bir şekilde temsil etmiştir. Bursa avukat kadrosuyla kooperatif kuruluşları konusunda hukuki danışmanlık isteyen kişilere Bursa kooperatif avukatı olarak destek sağlamaktadır.

Kooperatif kuruluşu işlemleri için Bursa kooperatif avukatı ve online avukat desteği için Bursa Yeniay Avukatlık ve Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.

Av. Rabia TOKYÜREK