Blog

Delil Tespiti Talepleri
by Yeniay Hukuk Bürosu 09/12/2022

Delil Tespiti Talepleri

Delil tespiti, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 400 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. HMK 400. Maddede şu açıklamalara yer verilmiştir.

"(1) Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.

(2) Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır."

Her ne kadar uygulamada ve pratikte Delil Tespit Davası olarak anılmakta ise de, Delil Tespiti bir dava değil, geçici hukuki korumadır.

Delil tespiti gerek esas dava açılmadan önce, gerek esas dava açıldıktan sonra, esas davada ileri sürülecek ancak tespitinin gecikmesi durumunda vakıanın ispatının mümkün olmadığı ve hukuki yararın mevcut olduğu durumlarda talep edilebilmektedir.

Delil tespitinde amaç, esas dava hakkında karar verilmesini sağlayacak delilin ortadan kalkmasını engellemek ve zararın tespitini sağlamaktır.

Tespitin yapılmaması durumunda, vakıanın ispatı zorlaşmıyor veya imkansızlaşmıyorsa, mahkeme tarafından talebin reddi söz konusu olmaktadır.

Örneğin, kiracının kiralanana zarar verdiği, mülk sahibinin zararı gidermeksizin taşınmazı yeniden kiraya veremeyecek olduğu durumda, taşınmaz tamir edilmeden evvel delil tespiti yaptırılmalı, taşınmaz sonrasında tamir ettirilerek yeniden kiralanmalıdır. Aksi halde, tamirat yapıldıktan sonra, bir önceki kiracının taşınmaza vermiş olduğu zararın ispatı zorlaşacaktır. Mülk sahibinin taşınmazı yeniden kiraya vermeksizin dava neticesini beklemesi durumunda ise maddi zararı söz konusu olacaktır.

Delil tespitinde, işin esasına girilmemekte, mahkeme tarafından başvurucunun haklı olup olmadığı incelenmemekte, yalnızca mevcut duruma ilişkin bir tespit yapılmaktadır.

"…Delil tespitinin konusu maddia vakıalardır, vakıanın tespiti ile yetinilmeli ve uyuşmazlığın esasına ilişkin değerlendirme yapılmamalı ve haklılık-haksızlığa ilişkin tespit gerçekleştirilmemelidir.'"(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5154 E., 2021/9538 K.)

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Delil tespitinde görevli ve yetkili mahkeme hususu, Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Görev ve Yetki" başlıklı 401. Maddesinde düzenlenmiştir.

HMK 401. Maddede şu açıklamalara yer verilmiştir;

"(1) Henüz dava açılmamış olan hâllerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu veya tanık olarak dinlenilecek kişinin oturduğu yer sulh mahkemesinden istenir.

(2) Noterlerin, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu uyarınca yapacağı vakıa tespitine ilişkin hükümler saklıdır.

(3) Esas hakkında açılan davada, delil tespiti yapan mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğu ileri sürülemez.

(4) Dava açıldıktan sonra yapılan her türlü delil tespiti talebi hakkında sadece davanın görülmekte olduğu mahkeme yetkili ve görevlidir."

Buna göre;

Delil tespiti talebinde görevli mahkeme esas dava açılmadan evvel SULH HUKUK MAHKEMESİ, dava açıldıktan sonra ise esas davanın görüldüğü mahkemedir.

Delil tespiti talebinde yetkili mahkeme esas dava açılmadan evvel keşif veya bilirkişi incelemesine konu şeyin bulunduğu yer mahkemesi, dava açıldıktan sonra ise esas davanın görüldüğü yer mahkemesidir.

YARGILAMA USULÜ

Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Delil tespiti talebi ve karar" başlıklı 402. Maddesine göre;

"(1) Delil tespiti talebi dilekçeyle yapılır. Dilekçede tespiti istenen vakıa, tanıklara veya bilirkişilere sorulması istenen sorular, delillerin kaybolacağı veya gösterilmesinde zorlukla karşılaşılacağı kuşkusunu uyandıran sebepler ile aleyhine delil tespiti istenen kişinin ad, soyadı ve adresi yer alır. Tespit talebinde bulunan, durum ve koşulların imkân vermemesi nedeniyle, aleyhine tespit yapılacak kişiyi gösteremiyorsa talebi geçerli sayılır.

(2) Mahkeme tarafından belirlenen tespit giderleri avans olarak ödenmedikçe sonraki işlemler yapılmaz.

(3) Tespit talebi mahkemece haklı bulunursa karar, dilekçeyle birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Kararda ayrıca, delil tespitinin nasıl ve ne zaman yapılacağı, tespitin icrası esnasında karşı tarafın da hazır bulunabileceği, varsa itiraz ve ilave soruların bir hafta içinde bildirilmesi gerektiği belirtilir.

(4) (Ek:22/7/2020-7251/44 md.) Tespitin yapılmasından sonra, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir örneği mahkemece karşı tarafa resen tebliğ olunur."

Buna göre, usulüne uygun delil tespiti başvuru dilekçesi ile başvuru yapılırken tüm harçlar peşin olarak ödenir. Delil tespitinde maktu başvurma harcı ve karar harcı alınır. Sonrasında mahkeme tarafından düzenlenen tensip zaptı ile başvurunun niteliğine ve bilirkişi sayısına göre yatırılması gereken masraf avansı ve keşif giderleri başvurucuya bildirilir. Gerekli masrafların yatırılmasının akabinde bilirkişi incelemesi ve keşif icra edilir.

Delil tespitinde, HMK'nın 316. maddesi gereğince basit yargılama usulü uygulanmaktadır.

Delil tespitinde keşif, bilirkişi incelemesi yapılabileceği gibi tanık da dinlenebilir.

DELİL TESPİTİNE İTİRAZ

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 402. maddesinde "Tespit talebi mahkemece haklı bulunursa karar, dilekçeyle birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Kararda ayrıca, delil tespitinin nasıl ve ne zaman yapılacağı, tespitin icrası esnasında karşı tarafın da hazır bulunabileceği, varsa itiraz ve ilave soruların bir hafta içinde bildirilmesi gerektiği belirtilir." açıklamalarına yer verilmiştir.

Delil tespiti neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu karşı yana tebliğ edilir. Karşı yanın işbu rapora 1 hafta içinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır.

Karşı yanın bilirkişi raporuna yasal süresinde itiraz etmesi durumunda, esas davada salt delil tespiti dayanak gösterilerek hüküm kurulamaz.

"İtiraza uğramış olan delil tespiti raporu ise hükme esas alınamaz." (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2003/3732 K. 2003/8636 T. 30.06.2003)

"…Bu kısımda tespit raporuna itiraz konusunda açık düzenleme yer almamakla birlikte, yasanın 373. maddesinin yollaması ile aynı yasanın 283. maddesine göre, yokluğunda tespit yapılan tarafın bir haftalık süre içinde tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna itiraz hakkı bulunmaktadır." (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E. 2012/10304 K. 2013/1625 T. 05.02.2013)

"…Delil tespiti ile elde edilen rapor karşı tarafça açıkça veya örtülü olarak kabul edilmedikçe hükme esas alınamaz. Esas davada karşı tarafa kendisini açıklama ve beyanlarını ispat hakkı tanınmalıdır. Bu nedenle delil tespitinde bilirkişi raporu alınmışsa dahi itiraz halinde ek rapor veya yeni rapor alınması gerekecektir." (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/699 E., 2018/1867 K.)

VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERLERİ

Delil tespiti talep dilekçesinde, yargılama masrafı ve vekalet ücreti talep edilmesi ve esas davada işbu giderlerin belgelendirilerek yeniden talebi durumunda; esas davada verilen gerekçeli karar ile delil tespit talep eden yan lehine, delil tespiti için yapılmış olan yargılama masrafı ve vekil ile temsil durumunda vekalet ücretine hükmedilir. Buna ek olarak, esas davada ayrıca yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmolunur.

Bursa Yeniay Avukatlık ve Hukuk Bürosu bugüne kadar Hukuk Muhakemeleri alanında vermiş olduğu hukuki danışmanlık hizmetleri ile müvekkillerini başarılı bir şekilde temsil etmiştir. Bursa avukat kadrosuyla delil tespitine ilşkin uyuşmazlıklarda sorun yaşayan kişilere Bursa danışman avukat olarak destek sağlamaktadır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu alanlarına giren delil tespiti ve ispat konularındaki uyuşmazlıklarının çözümünde Bursa danışman avukat ve online avukat desteği için Yeniay Avukatlık ve Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.

Av. Şafak AZİZOĞLU